13 Mayıs 2015

Hoşça kal güzel kızım



Geçen sene vefalı köpeğim 'Spike' ı kaybetmiştim; bugünde canım kızımı muhabbet kuşumu...(yazmaya bile çekiniyorum.)
Allah (c.c) kimseyi ölümle sınamasın çok üzgünüm. Salya sümük ağlamak bile merhem olmuyor.

Bazıları için 'küçücük kuş 'olabilir ama o benim hayatımda çok yer kaplıyordu.Güne başlarken ilk 'Günaydıııın 'dediğim varlık ; evimizin sesi, neşesi minik kahramanı.Bugünden itibaren yokluğuyla evimiz sessizliğe büründü ve kafamı nereye çevirsem onun hatıralarıyla dolu!



Cumartesi gününden beri onunla yatıp onunla kalkıyorduk..lohusalı yavrum bize hem sevinci hem heyecanı hem de hüznü yaşattı.
Birinci yumurtadan sonra ara ara durgun ara ara toparlanıyordu ama ikinci bir yumurtası daha vardı. Ikınıp yumurtayı çıkartamıyordu, üzerime uçup elimde avucuma doğru bile ıkınıyordu, şırıngayla ağzına zeytinyağ damlattık daha fazla müdahale edemedik.
Sabah 4 gibi eşimle kanepede yarı sabahlarken yine kafesini açtık elime geldi omuza uçtu ve doğurdu. 
Minik hafif kanlı yumurtası kilime doğru yuvarlandı..onun adına ne kadar rahatladım anlatamam.
ne olduysa toparlanamadı hala bir yumurtası daha olduğunu düşünüyorduk.
Kafesin içine sıcak su torbasını havluya sarıp yerleştirmiştik.Dün birden kafesteki tüneğinden havlu üstüne düştü ve kasılmaları başladı .
Keşke o görüntüyü hafızamdan silebilsem, kafası ve kuyruğu aynı hizaya gelmişti, kafasını tutamıyor  tuhaf bir şekilde dönüyor bir kanadıyla çırpınıyor diğeri hareketsiz duruyordu.Gövdesi kıvrılıyor bir nevi felç gibi birşey geçirdi avucuma alıp sakinleştirdim.
Bir ara yine düzelir gibi oldu ama çok halsiz düştü, boynuma sokuldu ensemde gezdi ama olmadı ; yaşayamadı canım kızım.


Bir severdi ki benim çizdiğim boyadığım resimle ya da ördüğüm, diktiğim nesneyle uğraşmayı. Şiş tığ demeden örgünün üstüne parmaklarıma atlardı ipini çekiştirirdi şişe sinir olurdu.Küçük motifleri tuttuğu gibi kaçırırdı ya da yere atıp kafasını yan çevirip peşine bakardı nasıl düştüğüne.


Eşime çok düşkündü odadan gittiğinde peşinden uçar onu bulmaya çalışırdı.

Tablet, dizüstü bilgisayar ya da cep telefonun üstüne konmayı da çok seviyordu.Sanki anlıyormuş gibi izlerdi bazen gagasıyla dokunurdu..diz üstü bilgisayarın kablosunu iyice kemirmişti.Bazen kovalamaya çalışırken çemkirir küçücük boyunla üzerimize doğru gelirdi.

Köşedeki kenar alçıyı tırtıklamayı bayılırdı bir de sandalyenin derisini , ben 'geliyorum bak yanına deyince ' minik ayaklarınla üzerime doğru yürür ya da 'yakalayamazsın ki ' der gibi uçardı.

Mutfağa giderken omuza doğru uçardı.Bazen minik köpek gibi eşimin peşinden giderdi.
Pazar kahvaltısında onu da yanımıza alırdık.Salatalığın içini ve domatesin çekirdeklerini yemeye bayılırdı, birde ara sıra gagasının altına birikmişleri temizlerdi parmağıma sürterek.Çileği ve mandalinayı çok severdi.
Odaya ilk girdiğim anda onun kanatlarını açmasına bayılırdım gerilirdi kanadını açardı uzatırdı iyice; sonra kapının üstüne atlardı açmam için , ya da bir ileri bir geri giderdi çubuğun üzerinde.

Fincan yanına ya da üstüne tünerek kaşığın ses çıkarması için habire kaşığı iteleyip dururdu, küp şekerleri yere atmayı bayılırdı.Dakikalarca onu izlemekten çok keyif alırdım.Acaba bir sonraki hamlesi ne olacak diye..

Tüm aile fertlerin önce başına konardı. Ablamın ya da Cihanın dudağını ısırmıştı.
Bazen beni sebepsiz yere gelip ısırmasına ben çok sinirlenirken eşim hallerimize pek gülerdi.

Şeffaf dondurma kabında ya da çeşme altı avuç içinde yıkanmayı severdi, birde iyice kanatlarını attırarak kafasını suya gömerek yıkanırdı.Her zaman bakımlıydı tüyleri parlardı.
Islak kokusunu çok severdim, temizlenirken kuyruğun en ucuna kadar ulaşmasını her defasında hayretle izlerdim.
İlk yeni bir şeyle karşılaştığındaki tedirginliği ; ama merakından geri çekilmeyip yavaşça yaklaşmasını zevkle izlerdik. Sıcakladığında ya da terlediğinde dişi kartalım benim kanatlarını açardı.


Ben kemoterapiden yorulmuş yatarken gıkı çıkmazdı kızımın.
Üzgün olduğum zamanlar halimden sanki anlıyormuş gibi üzerimden inmezdi.
Misafirlerin olduğu kalabalıkta eşimi tanır sadece onun üzerine konardı.
Blogum onun sayesinde popüler olmuş en çok yorumu ona hazırladığım ballı krakerden seyirci getiriyordu.

Evet ölümde doğum kadar normal ama bugün çok canımı yakıyor gerçekte bu.
Zamanla bu acı dinecek bazı hatıraları da silinecek ama bu yazı okundukça onun hayali yaşayacak.

Hayatımda bana eşlik eden en iyi küçük dostumu kaybettim ve yeri hiç dolmayacak...Ne olursa olsun bizi beni koşulsuz şartsız sevdiği için.
Evcil hayvanınız varsa bir daha sevin ,okşayın , şefkat gösterin bir daha şükredin; çünkü boşluğu hiçbir şeyle mukayese edilmiyor.

Sevgilerimle 

2 yorum:

sevdicann dedi ki...

Sadece bir kuş değilmiş hayatınızın bir parçası olmuş tabii.Üzücü bir durum..

emiza dedi ki...

teşekkür ederim sevdicann..