Çocukluğumdan gelen birşey bu .Evet itiraf ediyorum kuşlara karşı bir zaafım var sadece kargaları sevmiyorum ( Alfred Hitchcock yüzünden mi acaba : ) Fransa'ya bir kaç günlüğüne gittiğimde, parkta otururken serçeler dikkatimizi çekti. Hiç kaçmıyorlardı. Bir ekmek parçasını serçeye uzatmıştım.Cesaretin varsa gelir alırsın dedim, ablamlarla gülüştük.Minik serçe de cesaretli çıkmıştı, alıp parçayı kaçtı. Hatta o anın fotoğrafını çekmişti ablam. Sevgim daha çok arttı bu sevimli varlıklara, bir de balkonu pislemeseler iyi olacak, ama her güzelliğin bir sorunu çıkıyor işte.Hele serçelerin su birikintisinin içinde yıkanırken hallerine bayılıyorum.
Kuruyan pide parçasını suyla ıslattım çok kısa bir süre sonra hemen geldiler balkona. Çok ilginç gözlemlerken dikkatimi çekti . Biri illa ki diğerlerini çağırıyor.Herzaman mutlaka asi birisi oluyor, sanki ekmek yetmeyecekmiş gibi diğerini kovuyor. Gagasıyla kanat çırparak tartaklıyor gibi yapıyor.Annesiyle gelen yavrusu ( ki geçen gelen iki taneydi) annesinin onu beslemesini bekliyor.
Mutfakta bazen ses bile çıkartmıyorum ki rahat yesinler diye.Yoğurt kasesinin içinde su da bulunduruyorum malum çok sıcak..Bence siz de bir serçe sevindirin : )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder