20 Şubat 2015

Çift taraflı Önlük elbise dikimi / DIY revisable Pinafore dress

Herkese Merhaba


Kayseri'de çok güzel kar yağıyor ama ben dışarı çıkamıyorum:( Çocuklar gibi iç çekiyorum;  hastalanınca Acilde geçirmemek için malumunuz bir kaç kez yaşadım aniden ateşim yükselmişti de..

Her neyse aslında kendim için Japonların giydiği önlük elbiseyi planlarken yeğenim için elbiseyi dikmeye karar verdim :)

 bu resimlerini görünce içimin yağları eridi, duygulandım gözlerim doldu.. Doğum günüme resim de çizermiş. henüz 2 yaşında :) Hele bana teyziiii dediği an eriyorum ...geçelim yapımına..



Ücretsiz kalıp nereden bulurum diye araştırdım. Alman sitelerinde gezindim Stollentroll adında bir link buldum .Kendisine çok teşekkür ederim.

Öncelikle çıktı alıp parçaları birleştirdim ve kalıbın çizgilerini aktardım. Birçok blogta beden büyüklüğünde sorun yaşadığını ;kimi kısa kimi de küçük geldiğinden bahsediyordu.

Kalıp standart beden ölçülerine göre değil çocuğun göğüs kafesinin ölçülerine göre işliyormuş..bakalım deneyip göreceğiz ..Bizim minnoşun 58 cm miş bende 60 değil  68 bedeni seçtim büyük olsun birazcık fazla kullansın diye :)


önce puantiyeli kumaşı kestim


sonra pötikareli kumaşı


bir parça keçe üstüne kurşun kalemle Hello Kitty çizdim 

evet itiraf ediyorum bende çok seviyorum Hello Kitty'i ..hele ablamlar bana silgi, kalem, cüzdan alınca dünyalar benim olurdu ..hala öyle :)


ve dikiş makinesiyle üzerinden çizmeye çalıştım 
tam bir fiyasko..çakma ürüne benziyordu sanki ama pes etmedim.. olmayacak demedim elimle dikiş çizgilerini kalınlaştırdım; eteğini tokasını ekledim.




etiketlerimi diktim


ilk tarafı bitirmiş oldum aslında burda biye ekleyip tek taraflı dikenler var .
 itiraf ediyorum dikiş dikmeyi özlemişim ama biye dikmeye üşendim :) gözüm yemedi ..



 gelelim ikinci tarafına keçeden kalp kestim


ve aplikem hazır..basit ama güzel oldu :)



yüz yüze iğneledim kumaşları


başladım kenarını dikmeye ;çevirebilmek için az bir boşluk bıraktım


dikiş raconu :) kumaşı makasla çıtlattım ki kavislerde kasmasın


açık kenarını elimde diktim ve tüm kenarlarını ütüledim


tüm önlüğün kenarından geçtim veeee 2 tane düğme delikleri açtım:)
Kendimi önemli biri gibi hissediyorum ilik açarken full konsantrasyon hihihi 


çift taraflı düğme diktim


Selma gibi diyeyim Taaaadaaaaa bitti..


düğmeleri çaprazlama ilikliyoruz




 Sevgilerimle ..Herkese mutlu hafta sonu diliyorum :)



18 Şubat 2015

Küçülen kağıt Kolye ' Ressam Paleti' 2



Daha önce bu yazımda paylaşmıştım.
Sevgili Cemile Hanım için hazırladığım bu kolye İstanbul yolcusu ; çok sevdiği Reyhan Hanım için hazırladım.
Umarım beğenir :) iyi günlerde kullanması dileğiyle..


Sevgiler .. Sağlıcakla kalın:) 

13 Şubat 2015

Eşime Slayt


Bazen hayatınızda bir dönem noktası olur..
Size kendinizin değil, başka birinin hayatını yaşıyorsunuz gibi gelir.
Tepetaklak hiç düşünmediğiniz bir dönemde, bir bölümde bulursunuz kendinizi. Sizi içine o kadar sürükler ki; istem dışı sevdiklerinizi de içine çeker.

Özetle : Kanserle hayat yaşamak zor; ama inanın şükrediyorum halime çünkü zorun zorları da var gözlemlediğim.

Madem Sevgililer günü geldi bende Sizi sevdiğimi söylemeyi; kendime borç bildim. Kanserin bana öğrettiği bazı şeyleri ertelememek :)

Bana bu süreçte destek olan herkese, aileme, akrabalarıma, arkadaşlarıma, kardeşlerime ve okurlarıma teşekkür ederim.
Bana güç ve kuvvet verdiniz.Size müteşekkirim..




Hele biri var ki; her daim yanımda benimle gülen, birlikte ağlayan, acılarımı paylaşan, Canım vefalı Eşim.
 Benimle bu yolculukta yorulan ama yılmayan, seven ve koruyan, cesur yürekli hayat Arkadaşım; sana karşı borçlandım biliyorum :)

Beni beti benzim beyaz sarı, ilaç koktuğumda, kirpiksiz kaşsız kel olduğumda bile sevdin.

 İyi ki varsın bende Seni Seviyorum !


Sevgilerimle ...

28 Ocak 2015

Ayten beresi / Ayten's beret

Herkese Merhaba

Bu bereyi Ayten Abla için ördüm.İsim annesi o olmuş oluyor :) Doğum günü hediyesi umarım beğenir.İyi ki doğdun Ablam .

Ben yavaş örgü örenlerdenim ama bu bereyi yaklaşık 3, 5 saatte şip şak bitirmişimdir.
Hani normal örenler daha hızlı bitirir. Annemin demesiyle 'höldür höldür 'ördüm :) Kalın yünle örülen herşeye o sıfatı kullanır canım Annem.
Bir de elime dolayarak ponpon hazırladım ve etiketimi diktim..

Örmek isteyenlere

7 no şiş
3 adet benzer renklerde yün /iplik ( Nako / Koza ve tiftik yün kullandım)



9 ilmek başladım
(2 si kenar ilmekleri) her 7 ilmeğin kenarından düz sırada artırdım ta ki 72 ilmek olana kadar. Örgünün ters tarafında artırma yok ters örülecek..

 başka bir berenin uzunluğunu ölçtüm ve 2 ters+2 düz lastik ördüm , diktim..



 Etiketim :)


bu berenin en güzel yanı sıkmaması ve iyi sıcak tutuyor ; malumunuz çok kısa saçlı olduğum için kafam üşüyor :)


pek güzel bir çekim olmasa da arkadan görünümü göstermek istedim..

Sevgilerimle :)

13 Ocak 2015

İstanbul Tramvay Resmi / İstanbul Train Painting



Herkese Merhaba

Nihayet resmi bitirebildim . Neredeyse 1 seneden beri şövale üstünde o oda senin bu oda benim gezip durdu .Hastalığım yüzünden bir türlü bitirememiştim kısmet bu güneymiş, kendimle gurur duyuyorum :)

çizim hali 


biraz boyutlandırdım


boyama aşamasında 



2 Ocak 2015

Mdf Kalemlik Kartvizit Takımı Boyama / Mdf desktop pen and card holder



Herkese Merhaba

Yeni yılın herkese sağlık, mutluluk huzur ve bereket getirmesini Allah'tan (c.c) temenni ederim:) Ayrıca Kandilimiz mübarek olsun.
Bu kalemlik kartvizit takımını önceden bitirmiştim ama yayınlaması bugüne kısmetmiş..

Önce ince dereceli zımpara kağıdı ile zımparalayın ve nemli bezle silin.



önce içini sonra dışını boyayın , 
( bana bakmayın biraz maymun iştahlılığı yapıp denemelerle boya sürdüm :)


dış yüzeyini 'sırlanmış' görüntüsünü vermek için zemin rengini beyaza sonra sulu boyama çalışması yapar gibi az boya bol su kullanarak akrilik boyayla ultramarin maviye boyadım



steril fırça darbeleri yerine gelişi güzel ve hızlı çalışın ki sizin karakterinizi yansıtsın 




     evet bu kadar dağınık olunabiliniyor :)




kurutma işlemlerini es geçmeyin 


 istediğiniz objeleri silikon tabancasıyla yapıştırın ve imzanızı atın :)

(çok düşündüm pul mu deniz kabukları mı diye ama basitliğin her zaman daha şık durduğuna  inanlardanım )


Bu da paketlenmiş hali


Çok fena grip oldum :( Sevgilerimle....

30 Aralık 2014

Hediye kese Dağıtmalıklar



Herkese Merhaba
Bu gün ışın tedavinin son günüydü.
32 gün hafta sonu hariç her gün hastaneye gittim, bazen zorlandım ama bu da geçti ..
Küçük çocuklar gibi şendim bunu da atlattığım için...inşallah geçecek... Allah (c.c) tüm hastalara acil şifalar versin .
Hastanede dağıtmak üzere hazırladığım hediye keselerini (onkoloji bölümü ağırlıklı olarak ) hemşirelere, hemşirlere :) teknisyen kısacası hastanedeki personele dağıttım.



 En az 7 aydan beri beni tanıyanlara , hal hatırımı soranlara ufacık teşekkür mahiyetinde ...Çam sakızı çoban armağanı işte..

Beni kar soğuk demeden her gün arabayla hastaneye bırakıp eşlik eden kayın biraderim canım kardeşim Cihan'a ayrıca teşekkür ederim :)

'Keçe' Aplikeli Bone / Felt Applique Bonnets


Bu boneleri Mevlüt Bey'in 2 yaşındaki kızı için hazırladım.Minik kızı nöroblastom kanseri ile savaşıyor Allahtan (c.c) acil şifalar diliyorum.Kelimelerin kifayetsiz kaldığı an ...
Yarabbim sağlık, güç kuvvet ve sabır versin.









Sevgilerimle...

20 Aralık 2014

Paralı Kravat Hediyesi / DIY Money Tie


Bugün Ağabeylerimin Doğum günü; hem kendi abimin hem de eşimin abisi.İyi ki doğdunuz iyi ki varsınız canlarım benim.

Daha önceleri de para sunumu hazırlamıştım burda  buraya ve şuraya bakabilirsiniz.

Genelde gözlemlediğim şu ; Paralı hediye sunumu ortamı şaşırtır, şenlendirir, meraklandırır hediyeyi alan kişi mahcup olur kızarır; kişiye özel olduğunu hissettir; ya bir de bu çok değil mi ,ya naptınız siz böyle, gibi tümceler havada uçuşur..olmazsa olmaz illa birisi tüm parayı saymaya başlar :)


yapılışına gelince kartonu basit kravat biçiminde kestim




                                         sonra paraları katlayıp ataçlarla birleştirdim..


cep kısmına da mendil gibi yerleştirdim ve kravatı gömleğe ataçladım kaymaması için :)

Sevgilerimle Hoşçakalın :)


10 Aralık 2014

Kağıt Telkari 'Tebrik Kartı'/ Quilling Birthday Card


Bugün Annemin doğum günü.
İyi ki doğdun canım Annacuğum:)( genelde telefonda öyle diyormuşum).Nice mutlu yıllara Allah c.c seni başımızdan eksik etmesin. Daima şen ve sağlıklı olman dileğiyle ; seni çok seviyoruz.En çok o muhteşem kahkahanı :)


Bu kağıt telkari setini Ablam yollamıştı Annemde getirdi sağ olsun. Bende denemek istedim..el atmadığın bir bu kalmıştı diyenleri duyar gibiyim..Ablama tekrar teşekkür ediyorum beni bu sanatla tanıştırdığı için.
Kağıt bükme, kesme sanatı sabır ve emek isteyen bir iş, ki bu kısmı zevkle yapanlardanım ama iş yapıştırmaya gelince daha çok özen istiyor sanırım.


kağıt şeritlerin aparatla bükülmüş hali


ara ara kürdan yardımıyla tutkal sürerek yapıştırdığım güller ve yaprakları..
en çokta aranje etmekle/ düzenlemede zaman harcadım sanırım.

Sevgilerimle 



7 Aralık 2014

Premio Dardos Ödülü



Sevgili blog arkadaşım Sevdicann bana bu ödülü layık gördüğün için çok teşekkür ederim; biraz şaşkın olmakla beraber birden ne yapacağımı da bilemedim.Sonuçta benimde ilk ödülüm..tekrar çok teşekkür ederim.

Şartlara gelince 
  1. Ödülün fotoğrafını yayınlamak
  2. Ödül veren bloğun bağlantısını eklemek
  3. 15 bloğa dağıtmak

bu zinciri koparmamak adına diğer 15 bloğa dağıtmam gerekiyor..Benim beğenerek takip ettiğim Bloglar ( 15 i tamamlayamadığım için üzgünüm , bazı bloglar en son aylar öncesi yazmayı bırakmış, ( nasıl takıp ediyorsam artık :( ya da yabancı bloglara yazamadım şimdilik benden bu kadar )

http://halecetasarmlar.blogspot.com.tr/

http://berry-berryberry.blogspot.com.tr/

http://noblesseile.blogspot.com/

http://filizinevi.blogspot.com.tr/

http://sibelinhobidunyasi.blogspot.com.tr/

http://3prenses.blogspot.com.tr/

http://nihalerpeden.blogspot.com.tr/

http://gonulundunyas.blogspot.com.tr/

http://www.marifetane.com/


Sevgilerimle 

2 Aralık 2014

Kemoterapi'nin bendeki izleri





Uzun bir soluk alıp sonra başlamalıyım yazmaya.. çünkü bir çırpıda yazmak kolay değil; bu meredin bıraktığı izleri..

Adı kötü bir kere hastalığın.. KANSER..Konuşmalarından hep korktuğum Prof. Dr Erkan Topuz'u tv izlerken zapingleyerek engellediğim o anlar, karabasan gibi çöküyor..

 Önce şükrediyorsunuz kötünün içinde iyiliği, kanser hastalığın daha kötülerini görünce duyunca araştırınca sohbet ederken, beterin beteri ne demekmiş onu sineye çekmek zorunda kalıyorsunuz.
Birden güncellik siliniyor hayatınızdan, materyal dünyanızı ekarte ediyorsunuz.. o ne demiş, ne giysem, keşke şunum bunum olsa değeri kalkıyor.
Hayatla çekişmenin anlamını yitirirken, ölümle sağlıkla yaşam mücadelesinin tam ortasında buluyorsunuz kendinizi..
Aileniz çocukluğunuz yaşadıklarınız mutlu günleriniz belleğinize tekrar tekrar hayatınızın en önemli anlarını anımsıyorsunuz. 
   Tümörün kemiklere ya da cildinize sıçramamış haberini almak, bayramda istediğiniz şekeri yerken aldığınız hazzın keyfi aynı oluveriyor.

Çekenlerin işgali hep belli soluk beniz, kaşlar yok derecesinde az, endişeli dalgın bakan gözler, eğer başı kapalı değilse ; ya şapka ya da kısa saçlar hatta peruk takanlar..
İster tanıyın ister tanımayın mutlaka bir geçmiş olsun sözcüğü Allah acil şifalar versin dökülüveriyor göz göze gelince..
Olumlu yönleri de var herkes hal ve hatrınızı soruyor, aileniz sizin için seferberlik ilan ediyorlar :)
senelerdir konuşmadığınız kişiler bile arayıp sesinizi duymak istiyor..tanımadığınız kişilerden dualar alıyorsunuz..ya da es geçenlerde ..inanmıyorum deyip yazmayanlar.. sadece profil resminizin artık kel olduğunu yayanlar da..

 En kötüsü de size moralden bahsediyorlar.Bu hastalığın 'k' sini bile bilmeden, bir de diğer dereceleri söyleyerek siz moral bulmuyorsunuz aksine daha da körüklenmiş oluyor acınız. Başkasının mutsuzluğu beni mutlu etmiyor..
Örneğin bir Dr.dan  rahim kanseri olsaydınız işiniz daha da zordu tümcesi beni olduğumdan daha mutlu etmemişti ama yine de hayata devam diyorsunuz..Benim acım bana yeter diyemiyorsunuz.

Vücuduma kaç iğne battı sayısını bilmiyorum,Her iğne de derin nefes alışı inşallah  damarı ıskalamaz ile eş değer geçiyor.. bazen damar bulmaları için; içten dua ediyorsunuz ki benim gibi damarlarınız çok inceyse Allah kerim :).İğnenin morlukları çabuk geçiyor ama içinizde neler kopuyor hiç kimse bilmiyor.Hele birde şişerse olmadan tekrar baştan alınıyor, çaresizce beklemek kalıyor..
İğneleri, kemoterapiyi, serumu sağ kolumdan yediğim için damarlarım iyice sertleşti, kolumu tam bükemiyorum. Elini sanat için kullanan birisi olarak çok üzücü.Ya da parmak uçlarımı bazen hissedemiyorum.Tırnaklarımın yapısının değişmesi ve sızlaması da cabası..Kendinize bunlarda geçecek düzelir ümidiyle telkin etmek kalıyor ..

Gururunuz işinizi kendi yapma derdine düşse de, vücudunuz isyan bayrağını oldukça çok çekiyor bağımsız olarak. En kolay iş, bir duruş bir davranış devasal bir mücadeleye dönüşüyor.Bir odayı süpürmek nefes nefese bırakıyor. Kalbiniz boğazınızda atıyor.Çok çabuk yoruluyorsunuz. Bana göre kendi bedeninizde hapis olmaktır kemoterapi, yardım almadan kalkabilmek , yemek yemek bir lüks..bir lütuf. Bir ayrıcalık ki sormayın, ılık içiyorsunuz her şeyi.
İlk günlerde lapa pirinç, makarna, çorba ancak bir kaç gün sonra biraz yemek yiyebiliyorsunuz , çünkü her şey kokuyor su içmek bile bıkkınlık veriyor..en çok yoğurt tükettim ben.Ah bir de kokular yok mu?! her kokuyu alıyorsunuz ama her kokuyu..

Metabolizmanızın tavan yaptığını da unutmayın her 2 saate bir şey yemeğe çalışın.Bulantıdan istifra etmekten bahsetmeyeceğim iğrenç olmamak için ama o da yaşanıyor.
 Hiç yok yere acilde bulabiliyorsunuz kendinizi ateşiniz çıkabiliyor..
ufak bir kesiğiniz olsun normalde bir kaç saatte düzelirken bizde en az 3 gün alıyor..

Bu liste uzayıp gider aslında..

Bu aralar ışın tedavisine gidip geliyorum.Annem ve Babamın sürpriz bir şekilde memleketten gelişine çok sevindim ama ayrılığı kötü oluyor.

Işın için her gün hastaneye mi gidilir demez olaydım.Sen misin bunu diyen 39 derece ateşim çıktı,. lökosit sayısı çok çıktı, hastanede dönüp durdum ordan oraya yönlendirmeler oldu akciğerde enfeksiyon olabilir dendi,bilinmezliğin korkusunu anlatamam ..tedavi yarıda kaldı,, bu sefer sabah aksam gider oldum hastaneye iğne vurulmak için.. 

Antibiyotik normalde almam gereken haplar iğneler hastalık derken mide kaldıramadı tabi.. istifra ederken Annem'in alnımdan tutup ağlamasını unutamıyorum; bana en çok dokunan, koyan o oldu sanırım.

Evet ışına devam ediyorum, ağızda yanık tuhaf tat ve bolca mide bulantısıyla eşlik etmesiyle ,askeri deki gibi gün sayıyorum..şafak kaç.. bu da geçecek umuduyla..

Bunu neden yazıyor demeyin , biraz yük bırakmak istiyorum herhalde dolan içimde.Sağlıcakla kalın.

Sevgilerimle