22 Ağustos 2014

Yeni 'Süpriz 'Proje

300.000 izlenme sayısı için herkese çok teşekkürler...Bu bloğu ilk açtığımda bu kadar büyük bir izlenme sayısına ulaşacağına hiç düşünmemiştim.Kimileri için az olabilir ama benim için müthiş bir rakam .Herkese çok teşekkür ederim.
Güzel yorumlarınızla bana destek verdiniz, motive ettiniz ve onurlandırdınız.



Aslında çekiliş kura gibi bir şey düşünüyordum ama onun yerine bir farklılık planlıyorum.
Rabbim izin verir, sağlığım da el verirse Lösemili çocuklara 10 adet hazır boneyi süsleyerek hediye edeceğim.
Saçsızlığın ne demek olduğunu iyi biliyorum...az da olsa mutlu edebilirsem ne mutlu bana..
Şapka dikmeyi düşünüyordum ama uzun süreli işler yapamıyorum, çünkü kemiklerim, kaslarım  ve eklem yerlerim ağrıyor (ilaçların yan etkisi ).
Hedefim Kurban Bayramına kadar 10 adet bone tamamlamak..bugün projenin temelini attım bile süslemede kullanacağım keçeleri kestim :)

Malumunuz kemoterapiye devam ediyorum ve diğer hastalarla tanışıyorum. Rabbim hastası olan herkese acil şifalar versin..ama şunu anlatmadan edemeyeceğim.

Serum alırken kısa mola verdim ve döndüğümde yeni tanıştığım Dolunay Abla bana bir kağıt uzattı üzerinde kederleri dağıtan dua yazılıydı.Çok duygulandım sevindim boğazım düğümlendi..hasta dayanışması da bir başka oluyor :)

Beni merak edenlere kemoterapiyi 3 hafta da bir alırken yeni ilaç değişimiyle hastanelik oldum :(  dozajı indirgendi ve artık hafta da bir kür alıyorum.10 haftam kaldı 'şafak' gibi sayıyorum..
Sevgilerimle

10 Temmuz 2014

Örgü bebek sandaleti / Crochet baby sandals


Bu küçük sandaletleri Ayten Ablanın yeğeni Ahmet Efe için ördüm umarım ayağına denk gelir :)







Daha önceden de parmak arası bebek terliği örmüştüm..
Sanırım dünya kupasında bu sene Arjantin'i tuttuğum çok belli oluyor :) Sevgilerle



5 Temmuz 2014

'Dantel' şal, Buff bandaları ve hissettiklerim .../ 'Lace' shawl , Buff headwear...my feelings

Uzun süreden sonra tekrar Merhaba

Bir önceki yazının yorum bölümünü açmadığım için özür dilerim; istem dışıydı...çok sonradan fark ettim. Herkese teşekkür ederim.Artık gündemim tamamen değişti ve yansımaları nasıl bir süreç alacak bilmiyorum...

Kemoterapinin 3cü kürünü alalı 2 hafta geçti.
İyiyim... demeyi çok isterdim.Uzun bir yan etki listesi yazmak istemiyorum; özetle çok zor geçiyor ...ciltten kalbe kadar etkileniyorum maalesef :(
Allah'a şükür beterin beteri var diye avunuyor insan;  hastanedeki teyzelerle hem dertleşiyoruz bir yandan da sabırsızlıkla serumların bitmesini bekliyoruz...o kadar çok hayat hikayeleri var ki ... ama hep aynı tepki geliyor bana karşı : ''sen çok gençsin senin neyin var sorusu :) '' şimdiye kadar sadece bir genç bayanla karşılaştım.

Karşınızda öleceğini bilen bir genç bayan düşünün 2 çocuğu var size samimi bir şekilde kanser olduğundan bahsediyor karşınızda ağlıyor, sizinde kolunuzdan serum bağlı ilacın verdiği etkiyle çok bitkinsiniz  ve sadece dinliyorsunuz.
Moral vermek istiyorsunuz, boğazınız düğümleniyor ve sadece kalıp bir tümce' Mutlaka Rabbim yardımcımız olacak' diyorsunuz...Söylerken bile üzülerek utandım kendimden.
Ne kadar acı bir durum ve ne kadar çaresiz hissettiğimi anlatamam.

Tüm hayatınızı sorgulamanız için kaç kapı açılıyor zihninizde..

Bazen bir o kadar da mutlu ve umutlu oluyorsunuz.. 
 Sürprizler yapılıyor Annem Babam yanıma geldi Ablamlar, Kuzenim ve Eşi, Görümcem'in Ailesi derken, Ağabeyim ve Yengemin yolunu gözler oldum..

Ablamlar beni hediyelere boğdukları için onlara çok teşekkür ediyorum :)



Bu güzel şal'ı Ablam birkaç günde ördü.  Rengine duruşuna bayıldım. Bu şaldan 2 misli daha büyük şalı postayla göndermişti ama paketim çalındı. Haram olsun :( çalana giymek nasip olmasın inşallah..

Canım Ablam ellerine sağlık..4 no lu şişle şemaya göre ördü.



daha sonra nemlendirip havlu üzerine gerdi..


 daha büyük oldu :) genişledi


Saçlarım ilk kemoterapinin 3cü haftasında dökülmeye başlayınca, Eşim ve Ablamla saçımı kademe kademe kestik.İlk makas darbesini ben attım :) ve gerisi modellerle geldi ki 11 mm vurana kadar.Sabah kalktığımda kalan saçlarımın arasında çok boşluklar vardı ve saç kesme makinesiyle saçlarımı 1 mm vurdum!!

Saçsızlığın bir insanda nasıl bir duygu karmaşası yarattığını tahmin bile edemezsiniz.Okul yıllarında hatırladığım Samson'un hikayesindeki ' güçsüzlüğü'  tadar oldum.

Meğer saç insana hayatında neler katıyormuş... diyorsunuz.
İçinizdeki yaşanmışlıklar, tüm dişiliğiniz ve çocukluğunuz koparılıp atılıyor hissi kabarıyor gönlünüzde...yurt dışında olsanız fazla dikkat çekmez belki ama yurdum insanı bu konuda merakını, içgüdüsünü yenemeyip adeta rahatsızlık veren gözlerini çekemiyor üzerinizden. Süzmekten alamıyor kendini...süzüyor da süzüyor...Erkek kadın çocuk ayrımı yapmadan:)
Hep bir gün kısa keseceğim derdim;  dilek kapısının açık olduğunu bilemedim..

Cesaret ve asilik sarmıyor da değil hani..
 ama beni ilk gören ağlıyor . Yanınızda hıçkırıkların bastırıldığını görmek ya da ağlayanın farklı odaya kaçtığını izlemek, sesinin titrediğini yok saymak kadar tuhaf bir duygu yok sanırım...

Yemek sonrasında 1 buçuk yaşındaki küçük yeğenim, annesinin kucağındayken aniden bana bakıp minik eline başımı okşamasından ne kadar duygulandım anlatamam, konuşamıyor ama yüzüme gülümsüyor,  ki Ablam biz ona hiç böyle bir şey göstermedik demesiyle daha çok etkilenmiştim.

Velhasıl yakıştığını da söylüyorlar Gözlerimin güzelliği ortaya çıkmış  :) onların yalancısıyım ; yalan yok Sinead o'Connor ya da Demi Moore 'a benzetilmek gururumu okşamıyor değil hani :)

saçlarını kısa kestirip hediyesiyle bana moral veren Arkadaşım Hale'ye ayrıca teşekkür ederim..


Ablamların beni hediye yağmuruna tuttuğundan bahsetmiştim..Buff bandaları uv filtreli çok amaçlı kullanabileceğiniz bir ürün. 
Kaşkol, şapka, bandana, maske, saç bandı, güneş koruyucu, bere, fular, toka, bileklik gibi çok farklı şekillerde kullanabilirsiniz.


ben çok memnun kaldım bu üründen.Bazı şapkaların dikişleri acıtabiliyor ama esnek oluşu oldukça kullanışlı geldi bana..güneş altında ısınmıyor oldukça koruyucu ve spor giyinen bayanlara  ya da peruğa bir alternatif olarak düşünüyorum. 

El sanatları altında açtığım bu bloğun gidişatının değiştiğinin farkındayım ama bir misyonda yüklendiğimi bilmenizi isterim. Gün gelir belki yine gündem değişir ama beni böyle de idare ederseniz memnun olurum.

Beni akşam dualarına katan, doğum esnasında bile adımı bilmeyip bana dua eden, bana mektup yazan hediye gönderen, mesajlaşan, her zaman bana yardım elini uzatan herkese eşime tüm aile fertlerine, görümceme ve kayın-valideme , akrabalarıma arkadaşlarıma okurlarıma blog arkadaşlarıma müteşekkirim. İyi ki varsınız sizi çok seviyorum.Sevgilerimle :) Sağlıcakla kalın.. Hayırlı Ramazanlar diliyorum...

3 Mayıs 2014

Kansere Karşı Mücadele Et/ Fight against breast cancer



Birkaç kere sildim yazdım tümceleri. Biri yok olmadı, başlangıç tümcesi böyle mi olur dedim ama aklından gelenleri gelişi güzel yazmak sanırım en iyisi.

Göğüs kanseriyim. Evet biliyorum kulağa hiç hoş gelmiyor, pek ağır bir söz dizimi.
Ama bunu artık yazmak zorunda hissediyorum kendimi. Annem hala bilmiyor çok masum şekilde söyledim, gurbette olanlar iyi bilir bu duyguyu, üzmek istemezsiniz.

Beni takip edenlerin, ziyaret edenlerin bilmesini istiyorum artık, bu hastalığa karşı bir nevi uyarmak, ikaz etmek. 
Çok üzücü ama bu hastalığa artık sadece bayanlar değil aynı zamanda erkekler de yakalanabiliyor. 
Bu adreste Kendi kendine göğüs muaynesi nasıl yapılır göstermekte.

Her şey nohut büyüklüğünde bir kitleyi sol göğsümde hissetmemle başladı. Ağrısızdı. Acaba mı ? - yok canım değildir, derken kendimi  bilgisayarın önünde araştırma içinde buldum. 
Bir kere insanın içine o kurt düşsün kemirdikçe kemiriyor ; göğüs kitleleri hakkında okudukça okuyasım geliyordu bir yandan okuduklarıma üzülüyordum. Onca kişinin çaresizce forumlara yazdıklarına göz gezdirirken içim eziliyordu.

Eşimle doktora gittik, baştan yüreğim boğazımda atıyordu ve muayene olmaktan çok çekiniyordum. ''Bu zararsıza benziyor fibro.....  bilmem ne dedi.

 (fibroadenomlar lastik kıvamlı, sınırları belirgin, yuvarlak, iyi huylu kitlelerdir. Ağrısızdırlar. Elle muayene edildiğinde çok hareketli oldukları görülür)ama yine de ultrasonda bakalım dedi doktor.

Ultrasondan sonra mr istendi. 
1saat mr'ın içinde kaldım.Panik butonu elimde kıpırdamadan atlatmanın gururunu yaşadım kendimce. Mr'da sol kol altında lenf bezinde şüpheli durum tespit edildi.
Biyopsi istendi.
Biyopside alınan parçalar patolojiye gitti ve hem göğüsteki parça da hem de lenf benzinde, her iki sonuç kötü huylu çıktı.

Uzun olan saçlarımı kestirdim.Eğer kemoterapiye başlarsam birden saç kestirmesi beni üzmesin diye :) 
Öğretmenlik tarafım tuttu kuafördeki kızlara da olup bitenden bahsettim ve kendilerine dikkat edip kontrol etmelerini.
Sonuçta bende erken teşhis oldu.

Bu süreç içinde olacakları tahmin edemiyorsunuz hep bir yönlendirme oluyor.Gündeminiz değişiyor.Hastanenin neredeyse tüm ünitelerini geziyorsunuz.Hep Eşim yanımdaydı ama ilk defa tümör sözcüğünü duyunca onun üzülmesini izlemek kadar kötü bir duygu yoktu benim için. Ben 10 saniye doğru dürüst ağlayamadım bile.
İnanın Allah'tan size öyle bir kuvvet geliyor ki; metanetli oluyorsunuz.

Zor süreçlerden birisi de beklemek, tamam vücudunuzda tümör olduğu tespit edildi ama bunun yayılma oranının (metastazların) var olup olmadığı.
Pet vücut taraması ile bakıldığında kemiklere ya da vücudun diğer bölgelere yayılmadığı ortaya çıktığında çok sevindik Allah'a şükürler olsun:)Gerçekten beterin beteri de olabiliyor, yanınızda duran hastalarla konuştuğunuzda daha iyi anlıyorsunuz.

Hiç sorgulamadım ve hastalığı hemen benimsedim kabul ettim, sanırım önceden biraz bu hastalıkla alakalı okuduğum için bilinçliydim.Biraz da Almanya'da doğup büyümenin getirdiği soğukkanlı damarım da tutmuş olabilir :)

Her şeye karşı duygusal olan ben hiç ağlayamadım.Kötü haber gerçekten de tez duyuluyor, neyse ki hala Anneme durumun ciddiyetini söylemedim pssst.

İlk tümce hep aynı.Bunu size herkes söyleyecektir.İşte o tümce:''Bak biliyorsun bu hastalığın en önemlisi moral !''

Eş,aile, dost ve akraba yanımda telefonda ağlayanlar çok oldu.Onları izlerken ya da teselli ederken buluyorsunuz kendinizi, çaresizce mendil uzatıyordum sonra gülüşmeye başlıyorduk.
'Hasta olan sensin, ağlayan kişi ben neden ağlıyorsam' diye..yanımda toparlamaya çalışanlar oluyordu.
Şaka yapıyorsun diyenler, yok canım bu doğru değil deyip kabul edemeyenler,telefonda hıçkırarak ağlayanları sakinleştirmek için elimden geleni yapıyordum. Sen çok güçlü bir kadınsın diye motive edenler de :)

Mart ayın başında testler başladı (ultrason, mr, biyopsi, pet taraması) ,şaka gibi 1 Nisan'da ameliyat oldum, cerrahi müdahale ile tümörler alındı.
Göğüs üzeri yaklaşık 11 cm ve kol altı 5 parmak genişliğinde estetik dikişler atıldı.
Oysa baştan küçük bir kese açılacak denmişti.Çalışan bir bayansanız 3-4 gün içinde çalışırsınız hikayesine kanmayın diye yazıyorum.
Ciddi bir hastalık süreci sizi bekliyor ve bakılmanız gerekiyor.Ben ilk gün ayaklanmama rağmen güçlük çektim.
Sol kolumu ve başımı oynatamadım.Hala sol kolumu tam oynatamıyorum:( ama buna da şükürler olsun.

Öncelikle herkese söylemediğim için özür borçluyum.Bazı siparişleri reddetmemin sebebi de buydu..
Öyle ağzımızdan çıkan çok basit bir tümce ama Allah herkese sağlık sıhhat versin, her şeyin başı o.
Gelelim teşekkürlere :)
Bana her zaman eşlik eden Eşim'e, kusura bakmayın bir genelleme yapıyorum ama bilen biliyor zaten :)desteklerinizi hiç esik etmediniz canım Aileme Ablalarıma :) abilerime, eniştelere, büyüklerime,akrabalarıma, yengelerime,kayınbiraderime, arkadaşlarıma, kardeşlerime, bana dua eden herkese Adana, Afyon, Almanya, Fransa, Manisa, Maraş, İstanbul'da bulunan tüm aile fertlerine, 
beni Dünya'nın her yerinden takip eden sevenlerime ve ziyaretçilerime çok teşekkür ederim. Size müteşekkirim! 

Allah hepinizden razı olsun.


Çok yakın bir zamanda da kemoterapiye başlayacağım inşallah.

Allah'a emanet olun.
Sevgilerimle..

Önemli Not : 

Sevgili Blog kardeşlerim ,arkadaşlarım bunu paylaşırsanız çok memnun olurum. Logoyu kendim tasarladım ama kendi blogunuzda da kullanabilirsiniz. Belki bir insan hayatı kurtarmaya vesile olursunuz.

29 Mart 2014

3 Parçalı tablo 'Gelincikler' / Triptych ' Poppies'



Sevgili arkadaşım Elife ve Koray Bey için hazırladığım diğer 3 lü 'Gelincikler' adlı tablo . Diğer 3 parçalı tablo 'Kemancı' adını taşıyordu.Resim süreci kısa sürdü 1 hafta kadar ama 1 ay' kargolamayı nasıl yaparız ' süreci yaşadık uygun bir ambalaj bulamadık ta ki  eşimle 2 koliyi parçalayıp straforla mantolayana kadar.
Sağ salim tabloların varmasının sevincini yaşıyorum :)


Resim seçerken biraz titiz davrandım ve resimlere sadık kaldım.Sol resmin renk seçimini ve çizimlerin karakterini, sağ resimde ise gelinciklerin dağılımını ve ebatlarını kendi tabloma uyguladım.Kısacası 2 resimlerin sentezi oldu.



 kurşun kalemle yer belirledim



fon boyadım



gelincikleri yerleştirdim

resimde sadece bir tomurcuk boyadım bunun anlamı arkadaşımın hamile olması 
:) Allah'tan hayırlı evlat olmasını temenni ediyorum tüm güzel dileklerim sizinle...



en zevkli kısım boyaları fırça yardımıyla sıçratmak ve damlatmak oldu :)



tablo 1 detay



tablo 2


tablo3


çiçekli ve parçalı resimde en büyük avantaj yerini değiştirebiliyor olmanız 
dilediğiniz gibi sıralama olanağı sağlıyor 



bazen tablonun çiçeklerini kenarlarına da taşırıp boyadım



elimin hali bazen böyle olabiliyor :)


Sevgilerimle...

24 Mart 2014

Fimo 'Waffle Küpeler ' / Fimo Waffle earrings




Waffle küpelerini Aralık ayında hazırlamış üzerini süslememiştim. Kısmet geçen haftaya imiş:)
Değerli Swarovski taşı ve miyuki boncuğu kullandım.

Kremşanti, soslu, kivi, portakal ve çilekli :)


diğeri de krem şanti misket limonu, greyfurt, ve portakallı


Sevgilerimle...

21 Mart 2014

'Dikiş Makinesi + Makaslı ' Küpe 3


Üzüntümü bir yana bırakıp gündelik hayata alışma çabasındayım :(
Sevgili Ecem Hanım'a daha önce de 'Dikiş Makinesi + Makaslı ' Küpe den hazırlamıştım.Bu sefer sevgili arkadaşı için sipariş verdi bende dün gönderdim.Hızlıca bir not yazdım, umarım küpeler şans getirir.. iyi günlerde kullanması dileğiyle :)Tekrar çok teşekkür ederim Ecem Hanım.
Bursa'ya Sevgiler :)


Bu da paketlenmiş hali 

9 Mart 2014

Vefalı Dostuma Elveda/ Goodbye to my loyal friend



Bu şimdiye kadar en zorlandığım yazım olacak, çünkü çok üzgünüm.
Bloğumda ölüm haberleri vermemeye yazmamaya gayret göstersem de , bir gerçek var 'ölüm' aynı doğum gibi hayatın bir parçası...ve çok fena can yakıyor.

Yaklaşık 15 yıldır bizimle hayatı paylaştı.İyi ve kötü günlerde evde, bahçede, köpeğimiz , vefalı dostum Spike'ımı ebediyen kaybettim.

Artık beni memlekete gittiğimde ilk karşılayan o olmayacak.
Ne çok anı paylaşmışız biz seninle ki hem ağlatıp hem de güldürüyorsun can dostum.

Onunla 1999 da başladı dostluğumuz, traktörle çeşme başına durduk. Tarlanın içinden koşup geldi yanımıza.O kadar küçük ki başını zor kaldırıyor, koşma hevesli.Yerinde duramıyor.
Su içtik yola devam edeceğiz yoldan peşimize geldi .Ben römorkta otururken gözüm onda takılı kaldı babamın ayaklarına dolandı.Babam bana bakıp 'onu istiyor musun' dedi.
Annem 'besili gibi duruyor sahibi vardır kesin' diye cevap verdi. Ben olur demeden babam eniği yerden alıp kucağıma verdi.O artık 'senin 'dedi.
O sevincimi sözlerle ifade edemem.19 yaşındaydım ve artık bir köpeğimiz vardı.
Aile akrabalar herkes onu sevdi benimsedi. İsmini koyarken Maske filmindeki köpeğin ismini, Maylo diye seslendik bakmadı ama Tom ve Jerry deki Spike diye seslendiğimizde bize baktı böylece ismi Spike oldu.
Annemin kucağındayken.



Rahmetli babaannemin avlusundaki çiçekleri yerle bir etti, bazılarını kırdı.İyi fırça yiyordu :)
ilk deniz suyunu tadarken kafa sallayışını unutamam.Denizde kumsalda koşarken araba yoluna koşup kaza atlatmasında yüreğimi ağzıma getirmişti.

Kot pantolonlarımın paçasını dişlerken zevkten dört köşe oluyordu, kollarımda ellerimde hep onun çizikleri vardı.Avludaki kedilerle baş edemiyordu çok küçüktü kedilerden onu korumaya çalışıyordum hep kedilerden darbeleri yüzüne alıyordu.


2000 senesinde izine geldiğimizde Annemler tarla evinde kalıyordu. Ablamlarla süpriz yapalım istemiştik ama süpriz bana olmuştu.Gece varmıştık Spike diye seslendiğimde üzerime karanlıktan koşan dev birşey geldiğinde çok ürkmüş

olacağım ki Annem korkma sakın demeden birden boyumla bir olmuş iki ön patisini omuzlarıma yerleştirmişti, birlikte iyi sendelenmiştik.

Bodyguard gibi eşlik etmeyi çok severdi bakkala birlikte gidenden de komisyon alırdı hobi çikolatası ya da başka yemeklik şey:)

Motosiklet sürücülerinden nefret ederdi koştururdu peşinden, hatta iki genci çöp konteynere çarptırmıştı ve diğer olayda iki genç kızları da arabaya neyse ki ciddi bir şey olmamıştı bir kaç sıyrık ve parayla ödenerek hafif atlatılmıştı.

Avluda oturulurken ya da kahve içilirken o da gelir sohbeti dinlerdi bir köşeye kıvrılırdı.
Bazen o kadar çok yanaşırdı ki gövdesiyle ayaklarıma yatardı bende rahatsız olmasın diye kıpırdamazdım ta ki ayaklarım uyuşana kadar.Kalk koca dana dediğimi anımsıyorum :)

İkindi çaylarında en çok bebe bisküvisini seviyordu, öyle bir bakışı vardı ki elinizde 5 bisküvi olduğunu düşünün, 3 ünü ona verirdim sırf acıyarak bakmasın gözü kalmasın diye.

Ablamla otururken farklı cep melodisi çalmıştı kafasını yana çevirip yüzümüze bakmıştı şaşkın şaşkın.
En komiği de eniştemin biri iyice karnını okşamış diğer eniştem de severken gaz çıkarmıştı sonra Spike utanıp yerinden kalkıp gitmişti. Gözlerimizden yaş gelmişti gülmekten.

Anneme çok düşkündü tarlada Annem nereye gitse gölgesi gibi peşinden giderdi. Römorkta Anneme eşlik ederdi ah Oğlancığım derdi Annem.
İğrendiğim işkembe kaynatılırdı sırf onun için.

Çok hovardaydi ve diğer köpeklere römork üstünden sataşmayı çok severdi.Çizgi film karakteri gibi..
Bir havlardı köy yolunda bağlı köpeklere anlatamam :)Bildiğimiz fors atardı. N'aber der gibi..

Beni istemeye geldiklerinde Spike'in gövdesinde kocaman saçma sıyrığın izi vardı. Yarasını kremleyip sinek gelmemesi içinde t-shirt giydirmiştik. Bilmeyene çok komik görünüyordu. Kayınvaldem halini görünce önce gülmüş sonra yarasını gösterince de çok üzülmüştü.

Arada bir yetişkin insan gibi iç çekerdi.İçerlemesine hem şaşırır hem de ona gülümserdim.
Bazen sesli ona doğru konuşurdum ne derdin var da iç çekiyorsun diye..
Babam memlekette yanlız evde kalırken ondan önce içeri girmiş ve yatağa sokulmuş, gece lambayı açmadan yatağa girdiğinde bu ne koku demiş kendi kendine birden o da kımıldayınca çok korkmuş ama kıyamamış ara holde yatırmış.Patlayan ve çok ses çıkaran nesnelerden, tüfek sesinden, gök gürültüsünden ve şimşekten çok korkardı, titrerdi resmen.

 Sıcak yaz günlerde dereye girdiğinde hem su içiyor hemde patileriyle cup cup ses çıkartarak dolanırdı sonra tüm gövdesini sallardı sudan arınmak için.

Bir yere gitmeden önce araca o koşar içine atlardı.Bensiz nereye gidiyorsunuz der gibi :) arabaysa arka tarafına traktörde ise römork kasasına.O ihtiyarladıkça biz arkasından destek vermeye başladık ama bir keresinde zinciri boşanmadan zıpladı ve hayvancağız havada asılı kaldı. Benim belim tutulmuştu ama ailem aniden yardım etti bizi çok korkutmuştu.O korkunç görüntüyü keşke hafızamdan silebilsem az kalsın boğuluyordu.

Bir keresinde hayretler içinde kalmıştık. Annemler köye inmişlerdi, sen tut tarla evinden Soma'ya kadar yürü.Yaklaşık 35 km yürümüş, kendisini unuttular sanarak.Nasıl teptin sen onca yolu yürüyerek...
Amcam annemleri aramış köpek buraya geldi merak etmeyin diye.

Amcam ve Yengeme çok teşekkür ederim biz olmadığımızda ona baktıkları için. 
Çok vefalıydı canım dostum tren garına uğurlamaya gelirdi.Ya da rahmetli babaannem anlatırdı, biz Almanya'ya döndüğümüzde kapımızdan ayrılmazmış bir kaç gün yas tutarmıştı..

Kalabalığın içinde beni tanıyıp yanıma yaklaşıp elimi yalamasından çok hoşlanırdım, biraz boynundan sırsalanmayı oynamayı severdi ve onu tararken çok büyük keyif alırdı.
Başını okşarken gözlerini kısardı ve karnını okşarken yan tarafa bakıp tekrar yüzünü sana çeririp gözlerini başka yöne dikerdi.Çenesinden tuttup gözüne baktığımda gözlerini kaçırırdı, utanırdı.
En çok sevdiğim pati vermesiydi ve kabahat işlediğinde utanmasıydı :)
Ağnadığında (toprağa sırtüstü yatıp yuvarlandığında) tüm aile fertlerini güldürürdü.
Kışın buzdolabı kolisinde kedilerle birlikte uyuyduğunu söylerlerdi.

Tarlada ayağına diken yada pıtırık battığında yanıma sekerek gelir ona yardım etmemi beklerdi..
hastalık çekmeden göçtü onunla avunuyorum.
Hoşçakal canım dostum yerin hiç dolmayacak.


Hayvanlara kıyan ve onlara eziyet edenleri kınıyorum.

Onlara gösterilecek küçük bir ilgi, bir şevkat, size misli fazlasıyla sevgi ve sadakat olarak geri dönerken, bundan duyacağınız manevi hazı, başka bir duygu da asla bulamazsınız.
Sevgisi geçici olmayan hakikatlı dostuma Elveda...

Sevgilerimle..



4 Mart 2014

'Dikiş Makinesi + Makaslı ' Küpe 2 ve bu aralar ben..


Sevgili Ecem Hanım'ın siparişi tamam gönderilmeyi bekliyor.İyi günlerde kullanması dileğiyle :)
Bu aralar çok yoğunum 2014 bereketli ve uğurlu geldi diyebilirim.


Şükrü bey'in siparişi tablo da bitmek üzere. Umarım yakın zamanda yayınlarım.Sevgiler :)

14 Şubat 2014

Sevgililer Günü Slayt Gösterisi/ Valentine's Day Slideshow


Eşime şimdiye dek bir çok slayt gösterisi hazırladım ama pek paylaşmıyordum.Bu sene değişiklik olsun.İyi seyirler :) Tüm ailemin, izleyicilerimin, takipçilerimin, benim takip etiklerimin, sevip sayanların Sevgililer Gününü en içten dileklerimle kutluyorum:)

4 Şubat 2014

3 Parçalı tablo 'Kemancı' / Triptych 'Fiddler'


Sevgili Elife ve Koray Bey için hazırladığım 3 lü tablo Aydın yolcusu:)
veee çizim böyle başladı..



akrilik boyaları kullanmasını daha çok seviyorum


Eşim çekti :)




tabakların bile kendi gösterisi oluyor


arada bir spatula şart :)



resmin bitmiş hali :)              


Sevgilerle ...

29 Ocak 2014

Örgüden Oyuncak bebek hırkası/ Knitted Doll Cardigan


Taaadaaa..Bu minik hırkayı Ablam sipariş etti minik yeğenimin oyuncak bebeği Ayşegül için ördüm.
Konu mankenime fena da durmadı. gerçi göbeği ortada ama olsun : )

Sevgiler :)

25 Ocak 2014

Islak Keçe Yöntemi 'Bilezik' / Wet Felted Bangle


Herkese Merhaba
Gece yün keçeden hazırladığım bileziklerle karşınızdayım. Bileğim ince olduğu için piyasadaki bilezikler maalesef olmuyor kalın ahşap bileziklere de hep hayran kalmışımdır ama Annemin deyişiyle 'bilek yok ki 'takayım.


bu renge bayılıyorum. halka tatlısına benzemiyor mu?


ya da soğanlı  halka cipsi vardı Almanyada Ablamların kulağı çınlasın pek severdik yemesini :)
Sevgilerle.. herkese iyi hafta sonları :)

11 Ocak 2014

Fimo İlmek Belirleyici 'Kurabiyeler' /Fimo 'Cookies Stitch Markers '


Bir önceki yazımda bahsetmiştim.Bu ilmek belirleyici kurabiyeleri de öğretmen Ablam için hazırladım, en sevdiği kurabiye çikolata parçacıklı.


 Sevgiler :)