Bugün dikiş kursunda ilginç bir durumla karşılaştım ( karşılaştık).
Kaymek Genel Müdürü Canan Hanım kursumuzda dolaştı.Kursumuzda yaptıklarımızı, dikim aşamasında olan elbiseleri, bir nevi sergileme kaygısına düştük.Garip olan ve dikkatimi çeken olay ise, ne gösterilise gösterilsin, hangi kıyafet sunulursa sunulsun, tek bir kursiyere olumlu bir dönüt olmadı. Oysaki biz bir çok arkadaşımzın diktiklerini takdir ediyoruz.
Elbet bir yaştan sonra çoçuklardaki gibi pohpohlanacak değiliz, yaşımız başımızı almış insanlarız, övgü dolu sözleri beklemiyoruz, ama bence insan bir eleştiride bulunuyorsa sonunu da getirmeli , sadece kötü yanları tek tük sözcükle geçiştirmemeli, olumlu yön de de yorumlarda bulunmalıdır. Eleştiride gerçek değerinin belirtilmesi amaçlanmalı.
Sağ sola kafa sallayıp, (sanki ' Hayır bu hiç olmamış derecesinde' ) sınıf içinde köşeye çekilerek , başkasıyla neredeyse fısıltıyla konuşmamak gerekir diye düşünüyorum.
Canan Hanım kahve tonlardaki konbinimi beğenmedi. 'Peki nesini beğenmediniz ',diye sorduğumda cevabı şöyle oldu. 'Spor kumaşa bu renk güpür yakışmamış.'
- Tercih meselesi , ben beğeniyorum.
Takdir sizin. Yakışmış mı yakışmamış mı? Cevaplarınızı bekliyorum.
Bir eleştiri ayrıca omuza dokunupta ' sizi demoralize ettim ' demekle de bitmemeli.
Bence hakikate farklı açılardan bakabilmek son derece önemlidir..Her ne kadar vizyonunuz açık olursa olsun, üst mertebe de bile kendinizi üstün görerek ve birşeleri başkalarına dikte etmemek gerekir.
Herzaman bu düşünceyi savunurum '' Sizin içinizden gelen, herhangi bir kısıtlama yapmayarak, işlerinizi sentezleyerek ve severek yaparsanız, eseriniz daha güzel, özgün ve eşsiz olur.''
Kaymek Genel Müdürü Canan Hanım kursumuzda dolaştı.Kursumuzda yaptıklarımızı, dikim aşamasında olan elbiseleri, bir nevi sergileme kaygısına düştük.Garip olan ve dikkatimi çeken olay ise, ne gösterilise gösterilsin, hangi kıyafet sunulursa sunulsun, tek bir kursiyere olumlu bir dönüt olmadı. Oysaki biz bir çok arkadaşımzın diktiklerini takdir ediyoruz.
Elbet bir yaştan sonra çoçuklardaki gibi pohpohlanacak değiliz, yaşımız başımızı almış insanlarız, övgü dolu sözleri beklemiyoruz, ama bence insan bir eleştiride bulunuyorsa sonunu da getirmeli , sadece kötü yanları tek tük sözcükle geçiştirmemeli, olumlu yön de de yorumlarda bulunmalıdır. Eleştiride gerçek değerinin belirtilmesi amaçlanmalı.
Sağ sola kafa sallayıp, (sanki ' Hayır bu hiç olmamış derecesinde' ) sınıf içinde köşeye çekilerek , başkasıyla neredeyse fısıltıyla konuşmamak gerekir diye düşünüyorum.
Canan Hanım kahve tonlardaki konbinimi beğenmedi. 'Peki nesini beğenmediniz ',diye sorduğumda cevabı şöyle oldu. 'Spor kumaşa bu renk güpür yakışmamış.'
- Tercih meselesi , ben beğeniyorum.
Takdir sizin. Yakışmış mı yakışmamış mı? Cevaplarınızı bekliyorum.
Bir eleştiri ayrıca omuza dokunupta ' sizi demoralize ettim ' demekle de bitmemeli.
Bence hakikate farklı açılardan bakabilmek son derece önemlidir..Her ne kadar vizyonunuz açık olursa olsun, üst mertebe de bile kendinizi üstün görerek ve birşeleri başkalarına dikte etmemek gerekir.
Herzaman bu düşünceyi savunurum '' Sizin içinizden gelen, herhangi bir kısıtlama yapmayarak, işlerinizi sentezleyerek ve severek yaparsanız, eseriniz daha güzel, özgün ve eşsiz olur.''